- Adres: Terrace Fulya Residence Hakkı Yeten Caddesi, No.13 / 22, Şişli / İstanbul
Sık karşılaşılan uykuda solunum durması (OSAS) rahatsızlığı, kişinin genel sağlık durumunu olumsuz yönde etkileyen bir risk unsurudur. Uyku apnesi olarak da bilinen bu rahatsızlık, kişinin birkaç saniyeliğine boğulma durumu yaşamasına neden olur. Bu esnada oksijen seviyesi düşer ve beyin hastayı uyandırma ihtiyacı hisseder.
Bazı hastalar uyku apnesi sorununu yaşadığını gün içerisinde hatırlamazlar. Sık bölünen uykular ve ardı ardına devam eden uyku apnesi ataklarıyla karşılaşmak da mümkündür. Kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bu rahatsızlık, yorgun ve halsiz uyanmaya, gündelik rutinleri gerçekleştirmede zorlanmaya neden olur.
Santral uyku apnesi beynin nefes alma komutunu vermemesi sonucu oluşan solunum durmasıdır. Tıkayıcı yani obstrüktif uyku apneleri, bademciklerin büyümesi, kilo, yumuşak damağın sarkması gibi şikayetlerin dolayı oluşur.
OSAS, horlama problemi olan, kilolu, üst solunum yollarında herhangi bir tıkanıklık durumu bulunan, yüksek tansiyon hastası kişilerde daha sık görülür. Hava yollarının daralmasını etkileyen bütün solunum yolu hastalıkları uyku apnesinin nedeni olabilmektedir.
Uyku apnesinin en sık belirtileri horlama, konsantrasyon bozukluğu, baş ağrısı, gündüz saatlerinde uyuklama, kalp ritmi bozukluğu, ağız kuruluğu, boğaz ağrısı, hafıza problemleri, sinirlilik hali olarak sıralanabilir. Tüm bu şikayetlerin kökeninde kişinin gece uykusunu yeterli verimlilikte alamaması yatar.
Uyku apnesinde öncelikli olarak hastanın yaşam öyküsüne bakılır. Fiziki bir muayene sonrası yapılan uyku testi (polisomnografi) ile hastanın uyku rutini izlenir. Vücuda bağlanan elektrotlarla yapılan bu test hastanın ne tür bir uyku apnesine sahip olduğunun tespit edilmesini sağlar. Hastaların bir saat içerisinde beşten fazla solunum durması problemiyle karşılaşması uyku apnesi rahatsızlığına işaret eder.
Hastanın solunum yolları, apne derinliği ve apnenin çeşidine göre belirlenen tedavi planlamasında amaç, ilgili problemin efektif biçimde çözümüdür. Horlama ve uyku apnesi cerrahisi alanında yapılan ameliyatların başarı oranı yüksektir. Günümüzde hekimler tarafından da sık kullanılan CPAP (hava makinesi) yöntemi tedavi seçeneklerinden biridir.
CPAP yönteminde, cihaza bağlanan maskenin hastaya takılması ve basınçlı havanın hastaya iletilmesi ile solunum yolu kanalları açılır. Hasta gece boyunca cihazı kullanır ve bu sayede nefesinin durması sorunuyla karşılaşmaz. Uykuları daha verimli bir hal alır.
Uyku apnesi tedavisinde hastaların da kişisel yaşam tarzlarına dikkat etmesi gerekir. Aşırı kilolu olmanın, uykuda solunum durmasının ana nedenlerinden biri olması nedeniyle hastalara uygun bir yeme programı hazırlanır. Spor yapmak, sigara ve alkol tüketmemek, yana yatarak uyumak gibi alternatif çözümler de rahat soluk alıp vermeyi mümkün hale getirir. Bu nedenle uyku apnesi tedavisi için yapılan uygulamalar kadar hastaya düşen sorumluluklar da vardır.
